Kadiri Hüsamiler Web Sitesi..
ANASAYFA SİTEDE ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE SORU SORUN? İLETİŞİM

CANLI YAYIN İZLEYİN...

 
 

ANKET

Yeni web sitemizi nasıl buldunuz?





Tüm Anketler

SİTEDE ARA


Gelişmiş Arama

SİTEMİZE ZİYARETLER!

 
Bugün Tekil14 
Bugün Çoğul119 
Toplam Tekil 389389 
Toplam Çoğul475121 
Ip 185.50.70.3
Şeyh Muhammet Kadri (k.s.) Hayatı

Şeyh Muhammet Kadri (k.s.) Hayatı

Tarih 21 Aralyk 2016, 18:52 Editör ihsan Kaya

Seyyid Kadri Haşimi (k.s.) Hayatından Kesitler

Seyyid Kadri Haşimi (k.s.) Hayatından Kesitler Seyyid Kadri Haşimi (k.s.) Hayatından Kesitler Anadolu velîlerinden. 1898 (H.1316) senesinde Cizre'de doğdu. Babasının ismi Seyyid Hâşim'dir. Babası ve annesi Peygamber efendimizin mübârek neslindendir. İlim öğrenme çağı gelince, Muhammed Hazîn âlim ve sâlihlerden olan babası ve dedesinden ders almaya başladı. Bu arada anne ve babasını kaybetti ve çok üzüldü. O sırada evlerine Gavs-ı Geylânî'nin geldiğini gördü. Ona; "Oğlum ne merak ediyorsun? Baban,Rabbi'nin dâvetini kabû»l ederek gitti. İşte her hususta babanım. Maddî ve mânevî hiçbir şeyden endişe etme." buyurdu. Mehmed Hazîn, zâhirî ilimleri MollaAbdurrahmân'dan öğrendi. Molla Abdurrahmân ondaki kâbiliyeti fark ederek sık sık; "Sakın ilmi terk etme. Şâyet terk edersen Allahü teâlânın sana verdiği bu zekâ, hâfıza ve kâbiliyet, yarın kıyâmet günü senden dâvâcı olacaktır." buyurdu. Muhammed Hazîn, MollaAbdurrahmân'ın derslerine devâm ederken gördüğü rüyâyı şöyle anlattı: "Hocamın ders verdiği câmiin bahçesinde bir incir ağacı vardı. Arştan yeşil bir nû»r, direk gibi buraya inmiş, ben de o nû»run altında ve toprağı kazıyordum. Topraktan çıkan insan kemiklerini omuzuma koyuyordum. Sanki yerin dibini bulmuş gibi kazdım, omuzlarımda insan kemikleri oldukça yükselmişti." Ertesi gün rüyâsını hocasına anlatınca, MuhammedAbdurrahmân; "Elhamdülillah rüyân rahmânîdir ve şuna işârettir: Bütün seyyid cetlerinin bereketi nû»ru senin üzerinde toplanacaktır. Sen hepsinin vârisi olacaksın, atalarından bâzısı orada yatıyor." buyurdu. Muhammed Hazîn sonraları Şeyh MuhammedSaid'in sohbetlerine devâm etti. Bağekun'da oturan Şeyh MuhammedSaid'i dört defâ Bağekun'da ziyâret etti. Bu ziyâretleri sırasında vilâyet makâmının en üst derecelerine kavuştu. Hocasından icâzet alan Muhammed Kadri Hazîn, Cizre'de talebe yetiştirmeye ve insanlara Allahü teâlâya kavuşturan yolu anlatmaya başladı. Birinci Dünyâ Harbi sırasında Musul, Kerkük, Süleymâniye bölgelerini muhârebesiz alarak ele geçiren İngilizler, Cizre'ye 50 km uzaklıktaki Zaha kasabasına kadar geldi. İngiliz komutanı birkaç gün sonra Cizre'ye de geleceğini bildirdi. Bunun üzerine Cizre halkının bir kısmı silâha sarıldı, bir kısmı ise düşman esâretine girmemek için göç hazırlıklarına başladı. Bunun üzerine Muhammed Hazîn; "Hiç kimse endişe ve hicret etmesin. Hiçbir yabancı Cizre'ye giremeyecektir. Herkes emin olsun." buyurdu. Fakat sabah olunca, İngiliz ordusu Cizre'ye hareket etti. O sırada Londra'dan gelen yıldırım bir telgrafla; "Hudud, Hizil Irmağıdır. Irmağı geçmişsen de ilerlemeden hemen dön!" emri geldi. İngiliz komutanı Cizre'ye girmeden geri döndü. Şeytana tapanlardan biri müslüman olup, Muhammed Kadri'nin talebesi olmuştu. Bir gün Cizre'den köyüne giderken yolda yağmura yakalandı. Müthiş şimşek çakıyor ve yıldırım düşüyordu. Bir ara yıldırımın, çok yakınlarında parladığını fark etti. Korkusundan hemen bir kayanın yanına siperlendi. Birkaç gün sonra Cizre'ye gidip Muhammed Kadri'yi ziyâreti sırasında, bu mevzu açılmamışken, Muhammed Kadri, onun îmânının kuvvetlenmesi için; "Geçen gün köyüne giderken şimşekten çok mu korktun da, bir kayanın dibine saklandın?" diye sordu. Talebe; "Evet. Bizim oralarda çok yıldırım düşer. Fakat o gün gibi korkulu bir an ömrümde geçirmedim." dedi. Bunun üzerine MuhammedKadri; "Şâyet ben yıldırıma teveccüh etmeseydim, yıldırım üzerine düşecekti. Allahü teâlânın izniyle nazarım yıldırımın hedefini değiştirdi." buyurdu. Muhammed Hazîn ömrünün sonlarına doğru rahatsızlandı.Kendisini uzak yerlerden ziyârete gelen talebelerine; "Bu son görüşmemizdir. Allahü teâlânın velî kulları âhirete intikal edince, sermâyelerini de berâberlerinde götürürler. Kalbinizdeki nû»r ve zikre sebeb biziz. Onun için fazla çalışırsanız, kalbinizin mânevî sermâyesi artar." buyurdu. 1961 senesi Kasım ayının on ikinci günü 63 yaşındayken vefât etti. Kalabalık bir cemâat tarafından kılınan namazdan sonra Cizre'de Nû»h aleyhisselâmın makâmı denilen türbenin ayak tarafına defnedildi. SENİN KİTû‚BIN OLMAZ MI? Muhammed Hazîn, hocasının oğlu Mahmû»d ile aynı dersleri okuyordu. Molla Abdurrahmân'ın yanında bir tek kitab olduğundan bu kitabı oğluna verdi ve; "Yarın şu kadarını ezberleyeceksiniz?" dedi. MuhammedHazîn o kitabı aradı, fakat bulamadı. Düşünceli bir şekilde evine gitti. O gece rüyâsında hazret-i Ali'yi gördü.Hazret-i Ali ona; "Mahmû»d'un babasının kitabı var da, senin babanın kitabı olmaz mı?" diyerek ezberlenecek kısmı MuhammedHazîn'e tâlim ettirdi ve bir okumada ezberledi. Sabahleyin derste Mahmû»d tam okuyamayınca, Molla Abdurrahmân biraz sertleşti ve Muhammed Hazîn'e oku dedi. Muhammed Hazîn kusursuz ve noksansız okuyunca, Molla Abdurrahmân bunun mânevî olduğunu anladı ve sordu. Muhammed Hazîn durumu olduğu gibi anlattı.

Bu yazı 3799 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit

Evliyalar

EŞ-ŞEYH ŞAH ALİ HÜSAMETTİN TAVİLA (K.S)

EŞ-ŞEYH ŞAH ALİ  HÜSAMETTİN TAVİLA (K.S) EŞ-ŞEYH ŞAH ALİ HÜSAMETTİN TAVİLA (K.S)

Şeyh Muhammet Emin Ramazan (k.s.) Hayatı

Şeyh Muhammet Emin Ramazan (k.s.) Hayatı Şeyh Muhammet Emin Ramazan (k.s.)

SÖZLÜK

Söz ve Resim
Kur’an okumak gibi ibadetler insana sevap kazandırır; ancak kalbin tedavisi zikirle olur. Lafza-i Cêlal zikri kalbi tedavi eder. "Uykum var canım istemiyor yorgunum" diyerek zikir çekmemek olmaz. Zikri devamlı ara vermeden (her gün) ve yarımda bırakmadan gafletsiz çekmek lazım.

GAVS-I SANİ HZ.

BAZI LİNKLER

(c) 2016 www.husamiler.org / Mersin
RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Alt Yapy: MyDesign - Dizayn ve Hosting: Ri-Mer Bili?im